Bestekâr Hacı Ârif Bey de bankerzedeymiş!

Türk Edebiyatı dergisi, son sayısında Türk musikisinin usta bestekârlarından Hacı Ârif Bey'in (1831-1885) günümüz bankerzedeleri gibi mağdur olduğunu gösteren bir belge yayımladı.
Hattat Talip Mert'in Osmanlı Arşivi'ndeki bir dilekçeden yola çıkarak kaleme aldığı yazıda, bankere kaptırdığı paranın peşinde epeyce koşturan bestekârın, Sultan Abdülmecid'den yardım istemesi anlatılıyor. Kirada oturan Hacı Ârif Bey, Eyüp'te bir ev satın alır. Lakin ev saraya uzaktır. 150 bin (500 kese) kuruşa satarak, yeni bir eve geçmek ister. Parayı boşta durmaması için, Balıkhane mültezimi Hacı Raşid Ağa ile biraderi Raif Ağa'ya her kesesi beşer kuruş faizli olmak üzere teslim eder. Daha sonra Süleymaniye Camii karşısında bir arsada evin yapımına başlanır. Ama para geri alınamadığı için inşaat yarım kalır. Raşid ve Raif Ağa'yı gerekli mercilere şikâyet eden bestekar, sonuç alamaz. Durumu bir dilekçe ile padişaha iletir.

Hacı Ârif Bey ile eşi Çeşmidilber Hanım'ın arzuhali "Bu sadık çâker ve cariyeleri" ifadesi ile başlıyor. Ağalardan çektiklerini anlattıktan sonra "Lütfen ve merhameten bizleri haksızlıktan vikayetten (korumak için) matlubatımızın bu şahıslardan çabucak tahsiliyle bizlere i'ta ve teslimi babında Deavi Nezareti'ne emir ve ferman buyurması hususuna müsaadeleri" ifadeleriyle padişahtan yardım talep ediyor. Talip Mert, bu değerli vesikayı aslına sadık kalarak günümüz Türkçesine çevirmiş. Mert'e göre dilekçede bahsedilen ev, Süleymaniye'de bugün Kültür Ocağı tarafından kullanılan ve 'Hacı Ârif Bey'in evi' olarak bilinen konak olabilir. Bu doğru ise dilekçeden olumlu sonuç alınmış ve Hacı Ârif Bey evini tamamlayabilmiş demektir. (0212 526 16 15)

Musa İğrek, İstanbul

Yorumlar