Eşik Cini'nin öyküsü yarıda kaldı

"Bunları kimseye anlatmamalıydın./ Ey eşik cini! Senin ve/ Birçoğumuzun sonu geldi./ Ve elbet gelecekti.../ Ama bundan daha görkemli/ Bir başlangıç olabilir mi?/ Bak, duyanlar uykusuz-duraksız/ Kalıyor. Yine de/ Kendi şenliklerine gidiyorlar." Ocak 2006'ta yayın hayatına başlarken adını Hulki Aktunç'un 'Bir Çağ Yangını' adlı romanının bu giriş metninden almıştı, Eşik Cini. İki aylık öykü kültürü dergisi olarak 15 sayı öykünün eşiğinden seslendi. Hem usta öykücüleri hem de genç kalemleri öykünün evinde misafir etti, bunun yanında farklı ve kuşatıcı dosyalar işledi. Di'li geçmiş zamanla kurulan bu cümleler, yazdığımız haberin nedenini açık etmiştir muhtemelen. "Eşik Cini" son sayısında bir 'cin'lik yapıp, sessiz sedasız veda etti. Neden mi dersiniz? Kapanan pek çok dergi gibi ekonomik sorunlar... Dergiyi ayakta tutan reklâmlar yetmeyince, Eşik Cini'nin öyküsü de yarım kaldı.

Genel yayın yönetmenliğini Nalan Barbarosoğlu'nun, editörlüğünü Bülent Usta'nın yaptığı dergi, farklı bir soluk getirmişti edebiyat ortamına. İlk sayısında "Eşik Cini, insana ve hayata dair yazılmış, yazılan ve yazılacak öykülere açılan kapının eşiğinde, öykünün soluk alıp verdiği damarlarda dolaşan, içine sindirdiği hayatın parçacıklarını anlamaya, dinamiklerini görmeye çalışan bir öykü kültürü dergisi olarak yoluna devam ediyor..." derken öykünün bu güzel yolculuğunun uzun sürmesini temenni etmişti pek çok kimse. Lakin, 15 sayı sürdü. 'Öykü dünyasını evi bellemiş' Eşik Cini'nin ömrü uzun olmasa da hikâyesi dilden dile anlatılacaktır şüphesiz. Şimdi okura düşen, biraz da vicdan azabıyla, gidip derginin 'Veda Zamanı' başlığını taşıyan son sayısını almak, hüzünle veda 'mektup'larını okumak. (0216 414 33 31)

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi

Yorumlar