İstanbul'un vesikalığını çekiyor

Dışarıda ahmak ıslatan cinsten bir yağmur, bıçak gibi kesen deli rüzgâr... Yer Taksim'deki Rumeli Han'ın beşinci katı. Kapının zili susmak bilmiyor. Önünde asansör çalışmadığı halde beş kat çıkma zahmetine katlanmış, soğuktan yüzü kızarmış insanlar bekleşiyor. Sıcak bir mekân aradıkları her hallerinden belli. Onlar ise bunun derdinde değil. "Sen de tek anın karesi ol, Alexander Berg kamera karşısına geçmek isteyen herkesi bekliyor." yazılı afişleri görüp Rumeli Han'ın yolunu tutmuşlar. Günler öncesinden hazırlananlar mı dersiniz, olduğum gibi kareleneyim diyenler mi... Kimi mahallenin duvarına asılmış afişten görmüş, kimi internetten okumuş, kimi de eş dosttan duymuş bu ilanı.

Peki, neydi bu davet? İsveçli fotoğraf sanatçısı Alexander Berg'in daha önce New York ve Pekin'de gerçekleştirdiği bir fotoğraf projesinin İstanbul ayağı. 'One Shot İstanbul' (Tek Çekim İstanbul) adlı proje, toplumun her kesiminden insanların tek bir an, tek bir film ve tek bir çekim kullanılarak fotoğraflandığı portrelerden oluşuyor.

Kendini bu şehrin bir parçası gören herkesi davet eden sanatçı, biraz da Ziya Osman Saba'nın 'Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi' adlı öyküsündeki gibi mutlu bir fotoğraf çekmenin peşinde aslında. Ama Berg, öyküdeki fotoğrafçı gibi siyah örtüsünü başından atarak doğrulup, ümitsiz bir tavırla, 'Beyim mazur görün, sizin fotoğrafınızı çekemeyeceğim.' demiyor. Dakikalarca süren diyaloglar, pazarlıklar, minik hazırlıklar sonunda kapısını çalanların en mutlu olduğu anı çekiyor. Stüdyodan çıkışta fotoğrafınızı size hediye ederken tek isteği, ona isim vermek ve bunu göreceklere minik bir mesaj iletmek. Bu projeyi daha ilginç kılan, Kodak firmasının Berg'in kullandığı filmlerin üretimini durdurmuş olması. 18 Ocak'a kadar sürecek proje, 2009 yazında bir sergi ve kitap olacak.

Her şey Berg'in mesleğinin ilk zamanlarında 'rahat anlar'da çektiği amatör fotoğrafları özlemesiyle başlar. Derken bu arzu, herkesi kareleme hevesiyle katmerleşir. 2003'te New York'ta kurduğu tezgahta, profesyonel fotoğraf makinesiyle sokaktan geçen insanların portre fotoğraflarını çeker. 850'den fazla portre üretir ve bunları sergiler. Projenin akabinde sanatçının namı yayılır. Pekin'e davet edilir. Orada da çekim yapar. (Bu arada Kodak firması Berg'in projede kullandığı filmlerin üretimini durdurur.) Biri Batı'da biri Doğu'da iki şehirden insanlar karelenmiştir artık. Berg, ardından üçüncü bir şehir arayışına girer. İstanbul'un hem Doğu'nun hem de Batı'nın ortasında olması onu buraya kadar getirir.

Kameranın karşısında herkesin birbirine benzediğini göstermek istediğini söyleyen Berg, "İstanbul'da olmak mutluluk verici. New York'takiler çok şey talep ediyordu. 'Böyle istiyorum, şöyle olsun' diyorlardı. Ama Pekin ve İstanbul öyle değil, insanlar süreci daha çok bana bırakıyor. İstanbul'da insanlar ne yaşadıklarının farkındalar, çok şiirsel ve felsefikler. İnsanların hayatlarına dokunmayı seviyorum. Mutlu oldukları en doğal hali çekmek büyük bir zevk benim için." diyor. Tek âna odaklanmanın zorluğu ve tekrarın olmaması biraz huzursuzluk verse de Berg, bu halin insanın daha doğal ve net gözükmesini sağladığını söylüyor. Tabii kendisinin de 'insanların güven ve rahatlık hissedebilecekleri bir ortamı oluşturduğunu' ekliyor. Çekim esnasında uzun süren pazarlıklar bunun alâmeti.

Sizin de bir fotoğrafınız olsun

Sanatçının özellikle Pekin fotoğraflarına bakınca çarşıdan, pazardan kısacası hayatın her alanından insanın karelere yansıdığını görüyorsunuz. İstanbul fotoğraflarında ise facebook'tan ilanı görüp gelen gençler 'şimdilik' daha ağır basıyor. Berg de bu durumdan yakınıyor. Sadece facebook gençliğini çekmek istemediğini söylüyor. İstanbul'a gelmeden önce sokakta bir yerde insanları fotoğraflamayı arzuladığını iletse de son dakikada yaşananlar işleri tersine döndürmüş. Beşinci katta tezgah kurmak zorunda kalmış. 'Kent bize gelemiyorsa biz kente gideriz' diyen sanatçı, önümüzdeki günlerde İstanbul'un farklı noktalarına ulaşmak için sokaklara inecek. One Shot'ın bir parçası olmak istiyorsanız 18 Ocak'a kadar İstiklal Caddesi'ndeki Rumeli Han C. Blok No: 42'deki fotoğraf stüdyosuna salı-pazar günleri arası 13.30-20.00 saatlerinde uğrayabilirsiniz.

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi

Yorumlar