Kurosawa'nın film gibi desenleri

Batı dünyasını kıskandıran Japon yönetmen Akira Kurosawa'nın (1910-1998) her biri birer öykü denilebilecek desenleri, Pera Müzesi'ni mekân tuttu. Yedi Samuray, Rashomon, Ran, Düşler, Kagemusha gibi filmleriyle nam salan usta yönetmenin sinema diline aşina olanlar, Kurosawa'nın desenlerini görünce de aynı büyüye kapılacak.

Yönetmenin Ran, Kagemusha, Yume, Madadayo ve Umi Wa Miteita filmlerini sahne sahne betimleyen storyboard'lardan (hikâye panosu) seçilen seksen yedi desen, Kurosawa'nın dışavurumcu yanına işaret ediyor. Filmlerindeki derinliğin ve renkliliğin ışıltısı sizi içine çekiyor. Fransa'nın önde gelen sanat kurumlarından Paris, Le Petit Palais'den sonra İstanbul'a gelen desenler, daha sonra Yunanistan, İspanya ve Amerika'ya gidecek.

Pera Müzesi'nde dün gerçekleştirilen basın toplantısına Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür Sanat İşletmesi Genel Müdürü Özalp Birol, HoriPro Direktörü Katsumi Suzuki ve Candan Erçetin katıldı. Müzede Kurosawa'nın desenleriyle birlikte 'Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Lisesi'ne Ressamlar 1868-1968' başlıklı sergi de tanıtıldı.

Samuray soyundan gelen Kurosawa, Batı kültüründen, özellikle de Avrupa sanatının Van Gogh, Cézanne ve Chagall gibi büyük ustalarından etkilenmiş. Filmlerinde hayatın anlamını aramak, hastalık ve ölüm, dayanışma, adalet için savaş, iyiyle kötünün çarpışması gibi temaların peşine düşen yönetmenin Uzakdoğu ve Batı arasında kurduğu büyüleyici köprüyü desenlerinde de görmek mümkün.

Filmleri için desen çizerken, sanatsal bir kaygıyla yol almadığını söyleyen Kurosawa, bu çalışmaların sadece oyunculara yardımcı olmasını ve bazı sahnelerin anlamının daha iyi kavranmasını amaçlıyordu. 'İmparator' lâkaplı Kurosawa'nın desenler aracılığıyla düşlediği dünyaya girmeden önce yönetmenin filmlerine bir göz atın deriz. Desenler filmlere kapı aralarken aynı sinema kokusunun desenlerine de sindiğini göreceksiniz.

Galatasaraylı ressamlar, Pera'da toplandı

Sanatçı Candan Erçetin başkanlığındaki Galatasaraylılar Derneği'nin 100. yıl kutlamalarının son etkinliği, "Mekteb-i Sultani'den Galatasaray Lisesi'ne Ressamlar 1868–1968" adlı sergide bu liseye yolu düşmüş öğrenciler ve onları yetiştiren resim öğretmenlerinin elli yedi eseri yer alıyor.
Bu ressamların Türk resminin gelişmesinde oynadıkları rolü irdeleyen sergide Cihat Burak'tan Nejad Devrim'e, Nurullah Berk'ten Namık İsmail'e, Selim Turan'dan Avni Arbaş'a, Feyhaman Duran'dan Yavuz Görey'e, oradan Fikret Mualla'ya uzanan pek çok usta sanatçının yanı sıra, mektepte bu sanatçıların hocaları olmuş Halil Dikmen, Sami Yetik, François Claude Hayette ve Viçen Arslanyan gibi ünlü ressamların eserleri de var. Sultan Abdülaziz'in portresi ise ilk kez sergileniyor. Her iki sergi, 26 Nisan'a kadar gezilebilir.

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi

Yorumlar

  1. Şimdi hatırlıyorum da, başarılı hoş bir sergiydi. Sahnelerin zihne desen olarak taşınması güzel olmuştu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder