Fotoğraf: Selahattin Sevi |
Kitabın “önsöz gibi” gibi açılış kısmında “Ağır, çok ağır bir dünya” başlıklı yazısında Akın, alacası içinde pek çok güzel insan gibi günlük ev halini, kaybettiği dostlarını ve dört yıldır “kan kardeş olduğu” diyaliz makinesinde geçirdiği günleri anlatıyor. İncelikli bir duyarlılığın şairi Gülten Akın, bu kısacık yazısında adeta koca bir ömrün yükünü tarif etmeye çalışıyor: “Herkes ölüm görüyor, yaşlandıkça sevgili ölülerin sayısı yaşayanları aşıyor. Neyse ki düşlerimiz var. Anılarımız var.” Kırk iki şiirin yer aldığı kitap, bu yıl 80. doğum gününü kutlayan usta şairin esere adını veren “Beni Sorarsan” adlı şiiriyle açılıyor. Kitabın sonunda ise, 2008’de Türkiye’nin onur konuğu olduğu fakat Akın’ın sağlık sorunlarından dolayı katılamadığı Frankfurt Kitap Fuarı’nın kapanış konuşması yer alıyor.
“Kabuk” adlı kısacık şiirinde dediği gibi (Kabuğu kaldırsan / derinleşir yara), hem kendisinin hem de hayatın kabuğunu “ağır, çok ağır” olsa da cesurca kaldırıyor. Kitapta, Akın’ın şiiri nasıl tanımladığını şu kısacık şiirde yakalamak mümkün “Şiir bizim eski suç ortağımız / Biz ne işledikse onunla işledik” diyor. Akın, Tomris Uyar, Füsun Akatlı ve “öteki” dostlarını da unutmuyor kitabında. Özellikle şiirlerin başlıkları ve sıralaması da dikkatli okurun gözünden kaçmayacaktır. Fakat, Akın’ın yeni şiir kitabını eline alan okurun, şairin o meşhur “Ah kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya” dizesini tersine çevirip, inceliklerle bezenmiş bu şiirleri döne döne okuyacağı kesin. Hatta, şairin kitabındaki “Ben yoruldum gidiyorum/ Kendi endişeni kendin seç” dizesini görmezden gelip, Akın’ın daha pek çok yeni şiirini bekleyecek.
Beni Sorarsan
Beni sorarsan,
Kış işte
Kalbin elem günleri geldi
Dünya evlere çekildi, içlere
Sarı yaseminle gül arasında
Dağların mor baharıyla
Sis arasında
Denizle göl arasında
Yanımda kediler, kuşlar
Fikrimden dolaşıyorum
Hiçbir iktidarı sevmesem de
Sobanın iktidarında
Çarpışa çarpışa nasılsa
Büyüyebilen kızlar
Uslu, sakin, ölümü bekliyorlar
Yaşlılık
Dev mi oldular, başkaları
Üstüne üstüne gelip korkusuz
Güçlerini deniyorlar.
Beni Sorarsan
Beni sorarsan,
Kış işte
Kalbin elem günleri geldi
Dünya evlere çekildi, içlere
Sarı yaseminle gül arasında
Dağların mor baharıyla
Sis arasında
Denizle göl arasında
Yanımda kediler, kuşlar
Fikrimden dolaşıyorum
Hiçbir iktidarı sevmesem de
Sobanın iktidarında
Çarpışa çarpışa nasılsa
Büyüyebilen kızlar
Uslu, sakin, ölümü bekliyorlar
Yaşlılık
Dev mi oldular, başkaları
Üstüne üstüne gelip korkusuz
Güçlerini deniyorlar.
Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi
29/10/2013
Yorumlar
Yorum Gönder