Kitabevime dokunma!


Taksim Meydanı’ndan Tünel’e doğru yürüdüğünüzde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kitapçı kaldı. Özellikle İstanbul’da aramızdan bir bir çekilen kitabevlerinin sayısı artarken, İstiklal Caddesi’ni kuşatmaya alan mağazalar, restoranlar, kafeler ve oteller bu gözde caddenin düşük bütçeli sakinlerini ürkütüyor. Geçtiğimiz yaz, Robinson Crusoe 389 kapanma tehlikesi yaşamış ve kitabevi bu açmazı atlatmak için müdavimlerine seslenip, RobKart uygulamasını başlatmıştı. Orhan Pamuk başta olmak üzere pek çok yazar ve okur, bir nevi siper olup Robinson Crusoe 389’un kapanmaması için destek vermişti. Böylece kitabevini bekleyen kapanma tehlikesi, bir süreliğine bertaraf edildi. Simurg, Pandora ve Kelepir gibi kitabevlerinin de bulunduğu binaların otele dönüştürülme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı söylentilerini de bir kenara yazmak lazım, zira bu kitabevleri de büyük bir mücadeleyle karşı karşıya. Taşradaki kitapçılarda da durum çok farklı değil, büyük şehirlere göre biraz daha talihli olan bu mekanlar da ilgisizlikle karşı karşıya diyebiliriz.

Bağımsız kitabevlerinin kapanması sadece ülkemizde değil, dünyada bir sorun haline gelmeye başladı. Dünya şehirlerinin kültür yoluyla ortak bir sürdürülebilir gelecek inşa edebilmeleri amacıyla, küresel bir inisiyatif olarak faaliyet gösteren Londra merkezli Dünya Şehirleri Kültür Forumu’nun 2013 raporuna göre, mevcut kitabevlerinin ve kişi başına düşen kitapçının sayısı hiç de iç açıcı değil. Rakamlara baktığımızda İstanbul’da 463, Londra’da 802, New York’ta 722, Amsterdam’da 165, Paris’te 1025 ve Berlin’de 245 bağımsız kitabevi bulunuyor. İngiltere’de yeni yayımlanan bir rapora göre ise son 9 yıl içerisinde 500 kitabevi kapılarını kapatmış. İngiliz Kitapçılar Birliği Başkanı Tim Godfray, kitabevlerinin kapanmasını yayıncılık endüstrisini de bekleyen bir tehlikenin alameti olarak yorumluyor. Kitapçılar Birliği’nin başlattığı ‘kitapları seviyorum’ kampanyasının daha da genişletilerek okurların kitabevlerine çekilmesi amaçlanıyor.

Fransa, Amazon karşıtı yasa çıkardı


Dünyadaki pek çok büyük şehrindeki kitapçıların karşı karşıya kaldığı sorunlar arasında yüksek kiralar, dijital yayıncılık, online kitap satış siteleri ve büyük sermayeye sırtını dayamış zincir kitabevleri var. Bağımsız kitapçıların işlerini zorlaştıran bu etmenler, her geçen gün daha da ağını genişletiyor. Kitabevleri bu zorlukları kitap-kafelere dönüşerek, çeşitli etkinlikler ve okumalar düzenleyerek aşmaya çabalıyor. Bir başka deyişle, raflarındaki kitaba gelmeyen okura kitabı götürmeye çalışıyor.

Kitabevlerinin bu zorlu durumuna karşı harekete geçen ülkeler de var. Online kitap satış sitelerini haksız bir rekabet olarak kabul eden Fransa hükümeti, geçtiğimiz ay hazırladığı bir yasa ile Amazon’un Fransa içinde ücretsiz kargo ile kitap gönderimini yasakladı. Mecliste onaylanan yasanın, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’nin de onayından geçmesi gerekiyor. Kulislerde Cumhurbaşkanı’nın da bu yasaya olumlu baktığı söyleniyor. Adil bir rekabet ortamını oluşturacağına inanılan bu gelişme pek çok kitabevini sevindirirken, gözler diğer ülkelerin bağımsız kitabevlerinin hayatını sürdürmesi için atacağı adımları bekliyor.



Yorumlar