Edebiyatın yeni gözdesi yazar eşleri


Ülkemizde biyografi türü zayıf bir damarda ilerliyor. Bu alanda yayımlanan kitapların ve böyle zahmetli bir işi yüklenen yazarların azlığı bunun en büyük delili. Öyle ki, son dönemde çıkan en iyi biyografi kitabı hangisidir diye sorduğumuzda pek çoğumuzun vereceği cevap yoktur. Yazarlar hakkında kaleme alınmış biyografiler ve romanlar bir yana onların eşlerini konu alan kitaplar da yayıncılık dünyamızda görünmezler arasındadır.

Avrupa'da ve Amerika'da ise biyografi geleneği olabildiğince geniş bir mecrada yol alırken, çok satan biyografi yazarlarının varlığını görmek mümkün. Her kitap, yazarın kuytularında gezme imkanı verirken, yazar hakkında yeni bilgiler etrafımızı kuşatmış oluyor. Bu yeni bilgiler de gazetelerde ve dergilerde sayfa sayfa haber oluyor ve kitaplar günlerce konuşulup tartışılıyor. Ünlü edebiyatçıları konu alan biyografi ve romanların yanı sıra, şimdilerde onların eşleri hakkında yayımlanan kitaplar da büyük ilgi görmekte. Satış rakamları yüz binleri aşan bu kitaplar, ünlü bir yazarın gölgesindeki bu görünmez isme dikkat çekerken, biraz kaprisli, biraz hırçın yazar eşi algısını da değiştiriyor.

Fitzgerald'ın Zelda'sı, Nabo-kov'un Vera'sı, Joyce'un Nora'sı, Tolstoy'un Sofya'sı… Eşlerinin gölgesinde kalan kadınları konu alan hatırı sayılır miktarda kitap yayımlandı. Bu patlamanın en önemli örneği, Paula McLain'ın, 2011'de çıkan ve 1.2 milyon satan romanı The Paris Wife. Türkçede Paris'teki Eş adıyla 2012'de yayımlanan kitap, Ernest Hemingway ile ilk karısı Hadley Richardson'ın, Paris başta olmak üzere çeşitli kentlerde geçen günlerinin “aşk ve ihanetle örülü” hayatını anlatıyor. McLain'ın bu başarısı pek çok yazarın iştahını kabartırken, bir roman konusu olarak ünlü bir yazarın eşi büyük rağbet görmekte.

Yazarın gölgesindeki hayatlar

Fitzgerald'ın Zelda'sı üzerine son zamanlarda Z: A Novel of Zelda Fitzgerald (Therese Anne Fowler); Call Me Zelda (Erika Robuck); Beautiful Fools: The Last Affair of Zelda and Scott Fitzgerald (R. Clifton Spargo); Zelda: A Biography (Nancy Milford) ve Zelda Fitzgerald: The Tragic, Meticulously Researched Biography of the Jazz Age's High Priestess (Sally Cline) gibi pek çok kitap yayımlandı. Bunun yanı sıra, Hemingway ve hayatındaki kadınlar üzerine de Hemingway's Girl (Erika Robuck) ve Mrs. Hemingway (Naomi Wood) gibi kitaplar yenilerde yayımlananlar arasında. Özellikle Mrs. Hemingway, Paris'teki Eş kitabıyla aynı başarıyı yakalamanın derdinde. 

Dark Aemilia: A Novel of Shakespeare's Dark Lady (Sally O'Reilly) adlı kitap da Shakespeare'in hayatındaki kadına odaklanırken listeye, Nabokov'un Vera'sını anlatan Vera, "Mrs. Vladimir Nabokov" (Stacy Schiff) ile Joyce'un eşini anlatan "Nora: The Real Life of Molly Bloom" (Brenda Maddox) adlı iki kitabı da ekleyebiliriz. Aleksandra Popoff'un Rus edebiyatının Dostoyevski, Nabokov, Bulgakov ve Soljenitsin gibi ustaların eşlerine odaklandığı "The Wives: The Women behind Russia's Literary Giants” adlı kitabı da bu anlamda kuşatıcı bir çalışma. Popoff daha önce de Savaş ve Barış'ı defalarca temize çeken Sofya Tolstoy'u anlatan bir kitap hazırlamıştı.

Kadın okurların gölgede kalmış hemcinslerini okumaya meraklı olduğu ortak görüşünü hatırlatırsak, bu tür romanlara ilginin nedenini biraz açıklamış oluruz. Fakat, eleştirmenlerin dikkat çektiği önemli bir nokta ise bu türden romanların gerçekle aralarındaki çizgi ve kurmacanın sınırları içerisinde kendilerine nasıl bir yer elde edindiği meselesi. Bir başka eleştiri ise kendisine ünlü bir yazarın gölgesinde kalmış hayatları açığa çıkarma vazifesi biçen kimi yazarların vasat metinlerle kitabı okurun beğenisine sunması. Daha tehlikeli bir durum ise yazarı daha yakından tanıtacak bir çaba içerisinden öte yayımlanan kimi metinler, yazarların sadece yatak odalarıyla sınırlı kalmakta. 

Ünlü bir yazarın belki de hayatının pek çok yükünü omuzlayan bu görünmez eşini tanımak elbette önemli. Bu türden eserler sevdiğimiz kitaplarla o kitapları yazanlar arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri önümüze sunacaktır. Bu kimi zaman ürkütücü olsa da okurluk biraz da sürprizli bir iş değil midir? Türkçede eksikliği ciddi manada hissedilen yazar eşlerini anlatan biyografi ve romanlardan ‘iyi' kitapları dilimize kazandırmak elbette edebiyata büyük bir katkı olacaktır.



Yorumlar