Robotlar şiiri öğrenebilecek mi?


Arjantinli yazar Jorge Luis Borges Harvard'da verdiği derslerin birinde metafor ve onun dildeki sınırsız imkânlarından bahseder. Ona göre metaforlar, dilden önce ortaya çıkan eksik ve ucu açık tanımlamalardır ve metaforun işaret ettiği kavramı kendi aklımızda tamamlamamız gerekir. Metaforların sınırlı sayıdaki birkaç kalıba bağlı olduklarını dile getiren Borges'e göre bu kalıplar 'neredeyse sonsuz çeşitlemelere' açıktır. Roland Barthes ise “Bizi kuşatan nesneler düzeninde metaforun düşündüğümüzden daha yöntemsel bir varlığı ve keşfettirici bir gücü vardır.” der ve ekler: “Metafor gösterilene ulaşma yoludur; algoritmanın olmadığı yerde göstereni göndermeyi yalnızca metafor başarır, özellikle de onu kökensizleştirmeyi başarırsak." Şiir sanatının önümüze sunduğu o benzersiz dünyayı kavramak insana özgü bir yetenek, fakat makinelerin de bu sonsuz evrenden nasiplenmek istediği bir döneme giriyoruz.

Geçtiğimiz haftalarda Babil Kitaplığı'nın sanal dünyada gerçeğe dönüşmesinin (bu sayfanın okurları haberi hatırlayacaktır) ardından şimdi de Amerika'da bir başka proje, Borges'in şiir ve metafor üzerine görüşlerinden yola çıkarak, arama motorlarında metaforların görsel olarak kolayca bulunabilmesi üzerine çalışıyor. “Robotlar için şiir” adını verdikleri proje, 'makinelere insan dilinin şiirselliğini öğretebilir miyiz?' sorusunun peşine düşüyor. “Dünyayı metaforlarla kavrıyoruz ve en zengin metafor dünyası şiirde yer alıyor.” diyen deney, zihnin bu desenler ve bağlantılar arasında kurduğu bağı makinelere öğretmeye çalışacak. Projeyi yürüten Arizona Üniversitesi'nin edebiyat ve teknoloji alanında pek çok deneysel çalışması bulunuyor.

www.poetry4robots.com adlı sitede geçtiğimiz hafta başlayan projede dünyanın dört bir yanından çekilmiş 120 fotoğraf yer alırken, siteye girenlerden istenen, bu görseller için yirmi kelimelik bir şiir yazmak. Türkiye'den de İstiklal Caddesi'nde nostaljik tramvayın yer aldığı bir fotoğraf var. Mühendislerin yanı sıra şairlerin de yer aldığı bu proje insanların makinelerle olan ilişkisini biraz daha renkli bir alana çekmek isterken, arama motorlarında özellikle soyut kelimelerin bulunmasının zorluğuna dikkat çekiyor. Proje, arama motorlarının mecaz dili anlama kabiliyetini geliştirerek, insanın en önemli özelliği olan metaforları tamamlama yeteneğini, robotlara taşımayı amaçlıyor. Mesela arama motorlarında 'göz' yazdıktan sonra onun görselinin gelmesinin yanı sıra, tıpkı Borges'in metafor teorisinde bahsettiği gibi, yıldızların olduğu fotoğrafların da listelenmesi arzulanıyor.

ŞİİRİN DÜNYASI MAKİNELERE AÇILACAK

Pek çok kimsenin kullandığı internet üzerinden görsel aramalarda metafor açısından biraz fakir olduğu fikrinden yola çıkan “robotlar için şiir”, yaz boyunca her fotoğraf için girilen şiirleri kabul edecek. Yazılan şiirleri analiz edip derledikten sonra, eylül ayında Borges'in teorisinin gerçekliği böylece ispat edilmiş olacak. Robotların bir araç olduğu gerçeğini hatırlatan proje, onları insana yakın bir düşünme uğraşına taşıyarak, biraz soğuk ve sınırlı yüzlerinden arındırmayı amaçlıyor. Eğer siteye yeteri kadar şiir girişi olursa, robotların da şiir yazabilme yeteneğinin biraz açığa çıkarılabileceği düşünülüyor.

Projenin görsel arama motorlarında mecaz kavramları bulmada ne derece başarılı olacağını zaman gösterecek elbette, fakat şiirden beslenen bu deneysel projenin getireceği sonuç, tıpkı şiir sanatının kendisi gibi sonsuz olabilir. Fakat makinelere, robotlara da dilin o şiirsel zenginliğini aktarmak kolay olmasa gerek. Edebiyattan ve sanattan siyasetçilerin pek de nasiplenmediği günümüzde, aynı zamanda çevirmen olan Bülent Ecevit'in on beş yaşında iken yazdığı ve çok ses getiren “Robot” adlı şiirini bir kenara yazmak lazım: “Ellerim dallar gibi bazen açılır Allah'a. / Ki Allah'tır veren bu güçsüz ellerimi benim. / Senin ellerinden güçlü ellerim ki ben verdim, / Onlar kapalıdır Allah'a. / Bir parça demirden ibaretsin Allah'a göre. / Sana verdiğim bir ömürdür, / Ki yaşamadan sürüyorsun sen onu. / Sana bu ömrü verenler senden çabuk ölür. / Çeliğin çürümesi kadar uzaktır bir robotun sonu. / Allah, Allah olduğu için yarattı beni. / Ben Allah olamıyorum ne kadar yaratsam. / Ve tapmıyor bana benim yarattığım adam, / Beni yaratana ben nasıl tapıyorsam…”

Musa İğrek, Londra
Zaman Gazetesi
31 Mayıs 2015



Yorumlar