Edebiyat dünyasındaki genel kanı ise şöyle tanımlanabilir: Yazar 20 bin kelimeye yaklaştığında öykünün dünyasında olduğunu bilir, fakat buradan uzaklaştıkça kısa romana doğru yol alır. 40 bin kelimeyi aştığında ise romanın sularına vardığını bilir. Bu rakamlar kesin olmasa da türler etrafında dolaşan o etiketin kriteri olarak görülür. Öte tarafta çeşitli ödüller de kendilerince bir kelime sayısı vermekte. Mesela, The Science Fiction and Fantasy Writers of America Nebula Awards'a göre bir eserin novella olarak değerlendirilmesi için 17.500 ile 40.000 kelime arasında; Encyclopedia of Literature in Canada için ise bu rakam 15-50 bin arasında olması gerekir.
Britanya'da novella hakkındaki yakın zamandaki tartışmalardan biri ise Julian Barnes'ın 2011'de Booker Ödülü'ne değer görülen kitabı The Sense of an Ending üzerineydi. 176 sayfa olan kitap bir anda “novella”, “short novel” (kısa roman) tartışmasını başlatmış ve genel kanı kitabın edebi değeri üzerine yoğunlaşılması gerektiği şeklinde ortaya çıkmıştı. İngiliz yazar Ian McEwan ise 2012 Cheltenham Edebiyat Festivali'nde novellanın 25 bin kelime uzunlukta olmasını gerektiğini dile getirmişti.
İyi okurun rakamlarla işi olmaz
Britanya'da novellaya verilen ilk ödül olan bu girişim ile Tolstoy, Puşkin, James Joyce, Herman Melville, Turgenyev, Maupassant, Proust, Conrad ve Hemingway gibi yazarların kısa romanlarına dikkat çekmek ve yazarların da bu türden eserlere ilgi göstermesi amaçlanıyor. Ödülle, geçtiğimiz yıllarda uzun sayfa sayılarına sahip kitaplara karşı novella türüne dikkat çekmek isteniyor. Ödülün sahipleri, 7 Ekim'de açıklanacak.
Tartışmanın bir diğer boyutu ise yazarların eserlerini kaleme alırken, günümüz okurunun alışkanlıklarını az da olsa gözetiyor mu? sorusu. Kimi yayınevleri yazarlara bu konuda çeşitli ‘öğütler' verirken, kısa türlere olan ilgiyi sürekli hatırda tutmaya çalışıyor. Bu eğilimde günlük koşturmacanın hız kazanması ve sosyal paylaşım siteleri edebiyat okurunun kısa türlere olan ilgisindeki temel faktör olarak gösterilmekte. Twitter öykücülüğünün gittikçe daha da popüler olduğunu hatırlatırsak, okur bu türden kısa metinlere bir hayli ilgi gösteriyor.
Tüm bu rakamsal sınırları bir kenara bırakırsak, iyi okurun bu türden ölçümlerle arasının pek iyi olmadığı kesin. İyi bir eserin, metnin uzunluğu veya kısalığı ile elbette değerlendirilemez. Fakat, okurun alışkanlıklarının ve beklentilerinin yazarların edebi üretiminde veya yayınevlerinin yayımladıkları kitaplarda etkisi olduğunu da yadsıyamayız. Popüler olanın büyük bir ağırlık kazandığı edebiyat yayıncılığında iyi okura bu türden sınırlamalara ve yönlendirmelere kulak tıkamak düşer. Fakat, Britanya'da novellaya akademik dünyanın elinden verilen bu ilk ödül, bu türün daha çok tartışılacağı anlamına da geliyor.
Musa İğrek, Londra
Zaman Gazetesi
14 Ağustos 2015
Comments
Post a comment