Hibrid yazarlar çağı!

İllüstrasyon: Cem Kızıltuğ
Yayıncılık endüstrisi gittikçe karmaşık bir hal alıyor. Bu sektörde yer etmeye başlayan yeni tanım ve kavramlar bizi gelecekte nelerin beklediğinin ipuçlarını veriyor. Klasik yayıncılık anlayışında yazar, eserinin yazılı, sesli, görüntülü ve e-kitap olarak tüm haklarını yayınevine devrederken önüne getirilen telif sözleşmesine alelade bir göz atıp, hatta kimi zaman okumadan imzasını atıyordu. Yayıncılık endüstrisinin zorlu çarkları dönedursun, gelişen teknolojiyle birlikte yazarların kitaplarını yayımlamak için pek çok seçenekleri doğdu. Artık sadece basılı kitap için telif anlaşması yapan ve daha da söz sahibi konumuna gelen bir yazar profili yükselmeye başladı.

Yazar, bilgisayar programları, online siteler sayesinde kitabın dizgisinden kapağına, redaksiyonundan dağıtımına her alanda sesinin gür çıktığı bir konuma erişti. Bireysel yayıncılık sayesinde yazarlar, yayınevine ihtiyaç duymadan ve çok da masrafa girmeden kitaplarını, internet üzerinden istediği fiyata, e-kitap veya basılı olarak satabiliyor. Tüm telif hakları da bu sayede yazarın kendisinde olurken, daha kazançlı bir yolda kitaplarını üretiyor. Mesela dünyanın online kitap satış devi Amazon’un bireysel yayıncılık imkânını kullanarak kitabını hazırlayan yazar, eserine yaklaşık altı saat içerisinde dünyanın dört bir yanına erişimini sağlıyor. Amazon, kitabı satın almak isteyen okura hem basılı hem de e-kitap önerisi sunuyor.

Kitaplarını hem geleneksel hem de bireysel yöntemle yayımlayan yazarlar için kullanılmaya başlayan ‘hibrid’ yazar, bir başka deyişle ‘melez’ yazar, yakın zamanda daha sık duyacağımız bir tanım halini aldı. Her iki yayıncılık anlayışının imkânlarını kullanarak kitaplar üreten bu yazarlar, kitabı okura ulaştırma tekniğini ve kitlelerini genişletme metotlarını yayınevinden çok daha iyi şekilde üstleniyor. Hatta kendi okurlarını yayınevinden daha iyi tanıyor denilebilir. Kimi ünlü yazarlar uzun yıllara dayanan geleneksel yayıncılığın ardından edindikleri okur kitlesini, bireysel yayıncılığa taşıyarak yeni imkanlar kazanıyor. 2013, her iki yayıncılık yöntemini kullanan bu hibrid yazarların yılı oldu. Alanın uzmanları, hibrid yazarların yayıncılık dünyasında artarak, kendilerine daha özgür bir alan açtıklarını söylüyor.

‘BENSİZ EDEBİYAT SANAYİİ VAR OLAMAZ’

Gelişen teknoloji sayesinde Amazon ve Kobo gibi firmalar bireysel yayıncılığın gelişmesinde en büyük etken. Dünyanın önemli e-kitap satıcılarından Kobo’nun 2013’te en çok satılan 50 kitabından yaklaşık 10’u bireysel yayıncılık ürünü. Bunun yanı sıra Kobo’da 250 bin başlık altında bireysel yayıncılıktan çıkan kitap yer alıyor. Amazon’da ise bireysel yayıncılık yapan 14 yazarın her birinin kitabı (e-kitap ve basılı kitap) bir milyonu aşkın satış rakamına ulaştı. Örneğin, Amerikalı Michael J.Sullivan, bu meşhur hibrid yazarlardan biri. İlk kitabını bireysel yayıncılıkla yayımlayan Sullivan, çok satan yazarlar arasına girdi. Daha sonra büyük yayınevlerinin dikkatini çekerek dünyanın önemli yayıncısı Hachette tarafından yayınevine katılarak hatırı sayılır bir okur kitlesine ulaştı. İki tür yayıncılığın da imkânlarını bilen ve kullanan yazar, bu ayın sonunda yeni kitabını yeniden bireysel yayıncılık kanalıyla okurlarına sunacağını duyurdu. Sullivan, önümüzdeki yıllarda kendisi gibi hibrid yazarların daha da artacağını söylüyor. Hugh Howey de tıpkı Sullivan gibi her iki yayıncılık anlayışını kullanarak çok satanlar listesine giren yazarlardan.

Edebiyat ajanları, iki tür yayıncılığın da geniş bir alanını olduğunu söylüyor ve gelecekte bireysel yayıncılığın daha da kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Fakat kimi ajanlar ise yazarların bu işi kendi başlarına yapmak yerine yine bir ajan yardımıyla yola koyulmasını daha sağlıklı buluyor. Türkiye’ye baktığımızda ise ‘hibrid yazar’ tanımına uyan yazar henüz yok. Online kitap satış sitesi Idefix.com, 2011’de Açık Kitap adlı bireysel yayıncılık projesini duyurmuş ve 2012’de projeyi yayına geçireceğini söylemiş olsa da görünürde bir proje hayata geçmiş değl.

Dünyada hibrid yazarların yayıncılık dünyasında daha özgür alanda üretim yaptıklarını söylemek mümkün. Her iki yayıncılık anlayışını da bilen bu yazarlar, daha da söz sahibi olarak bir nevi özgürlüğünü ilan ediyor. Geçtiğimiz ay vefat eden Nobel ödüllü yazar Doris Lessing’in şu sözleri, yazarın esas değerini ve hibrid yazarların bu özgürlüğünü gayet güzel özetliyor: “Bensiz edebiyat sanayii var olamaz: Yayıncılar, ajanlar, ajan vekilleri, ajan vekillerinin vekilleri, muhasebeciler, hakaret davası avukatları, edebiyat bölümleri, profesörler, tezler, eleştiri kitapları, eleştiriler, kitap sayfaları, bütün bu muazzam ve çoğalan bina bu küçük, patronluk taslanan, küçümsenen ve en az ücret verilen kişi sayesinde.”

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi
2/1/2014

Yorumlar