Romantik, bilimkurgu ve fantastik kitaplarda patlama

Amerika merkezli Kadaxis adlı şirket senelerdir, kitapların içeriğinden yola çıkarak çeşitli araştırmalar yayımlıyor. Şirketin üç bin kitap üzerinden yaptığı ve geçtiğimiz hafta yayımladığı araştırmasına göre, romantik, bilim-kurgu ve fantastik türünde yazılan eserlerde bir nevi ‘patlama' yaşanıyor. Bunu fark eden pek çok yayıncı ve yazar bu türe yöneliyor. Edebiyatın biraz gerilerde kaldığı bu listeden romantik yüzde 24,4, bilim-kurgu yüzde 18, fantastik yüzde 14 ve edebi yüzde 6 oranında pay alıyor.

Ocak 2014 rakamlarına göre romantik kitaplar 1.400 milyon dolar, polisiye 750 milyon dolar, bilim kurgu ve fantastik 580 milyon dolar gelir getirmiş. Bu hayli yüksek rakamlar, yazarın bir eserini yazmadan önce metnin türünü belirlemede kıstas olabiliyor. Araştırma, bu kitapların türün popülerliği veya para kazanmak için yazıldıklarını tespit etmek güç diye not düşse de rakamlar, Amerika'daki, ülkede yayımlanan kitapları türlerine göre sınıflandıran BISAC adlı kuruluşun verileriyle büyük oranda uyuşuyor. Bu rakamlar, çok satan kitapların hangi türde olduğunu açıkça belirtiyor ve sürekli güncelleniyor. Satış rakamları ve araştırmaya konu olan üç bin kitap ele alındığında, yazarın bu türde kendi isteğiyle mi üretim yaptığı sorusu önem kazanıyor.

Popüler olanın cazibesi

Yazarların fantastik ve bilimkurgu türünde daha çok yazmayı sevdiklerini dile getiren araştırmanın sonucu, bu türde yazarların daha çok özgür ve üretkenliklerini kullandıklarını söylüyor. Araştırma, polisiye romanların ise biraz daha kendine özgü kuralları olduğu ve bu türde yazanların bu temelleri göz önünde bulundurarak metinlerini kaleme aldıklarını aktarıyor. Bu kitapları kaleme alan yazarların daha önce benzer romanlar ürettiğini ortaya koyan araştırma, metinlerin yoğun bir araştırma sonucu şekillendiğini belirtiyor.

Fahrenheit 451 adlı benzersiz kitabıyla, Amerikan edebiyatının ustalarından Ray Bradbury'nin dilimize yenilerde kazandırılan Karahindiba Şarabı'nın yanı sıra yayınevlerinin Andy Weir, Aldous Huxley, Connie Willis, Eoin Colfer, Neil Gaiman, Ray Bradbury ve Yevgeniy İvanoviç Zamyatin gibi yazarların aralarında bulunduğu bilimkurgu setlerini okura sunmaları da bu türe ülkemizde olan ilgiyi gösteriyor.

Kalemi bırakana dek yazma süreci organik alanda ilerlerken, ortaya çıkan metin bir taraftan Tomris Uyar'ın deyişiyle türlerin kesiştiği yer yani “yaşamın kendisi” ortaya çıkarken, yazarın, okurun talebine ne derece uyduğunu veya popüler olan türlere karşı zafiyetini tespit etmek güç bir durum. Fakat ortaya çıkan ürünlerde romantik, bilimkurgu ve fantastik etiketinin ağır basmasının ve bu türlerin maddi getirisinın, pek çok yazarın iştahını kabarttığını söylemek zor olmamalı.


Yorumlar