Elhamra'nın büyüsü Topkapı'da

Kavislerin bölünüşü, sütun başları, taşa bir dantel gibi işlenmiş harfler, motifler, ışığın ve gölgelerin oyunuyla buluşunca ortaya çıkan zarafete kapılmamak elde değil. Kur'an'dan ayetler ve Endülüslü şair İbn-i Zamrak'ın mısralarının kazındığı kitabeler duvarlarda, kemerlerde, kapı çerçevelerinde ve sütunlarda adeta konuşur vaziyette usul usul ilerliyor. Fotoğraflara baktıkça hiç bitmesini istemediğiniz bir rüyanın içindesiniz sanki. Gözünüz bir an yorulsa da gittikçe içine çeken güzellik var karşınızda. Bu ihtişamdan bir an sıyrılıp başınızı kaldırdığınızda ise Topkapı'nın büyüsü sarıp sarmalıyor.

Saray içinde bir sarayda yol alırken Madrid'de bir dönem büyükelçilik yapmış usta şair Yahya Kemal'e kulak kabartalım: "Elhamra'ya basit bir dış kapıdan giriliyor. Girerken harikulâde bir mekân içine girileceğinin farkına bile varılmıyor. Girdikten sonra bir âlemden başka bir âleme geçmiş, sanki bir rüyanın ortasına düşmüş gibi gözlerimi kapadım ve açtım, öylesine bir hayret içindeydim. Bu şaşkınlık, daireden daireye geçtikçe arttı. Nazar değmemiş bir beyazlık içinde, sülüs bir yazı sarmaşığı gülümseyen bir güzellikle bütün duvarları sarmış; nakışın ve oymanın hudutsuz oyunları, tavanların derinliklerine kadar her tarafı örtmüş, ama her taraf yine de bembeyaz görünüyor."

Endülüs mimarisi kadar İslam sanatı içinde de büyük yeri olan İspanya'nın Granada şehrindeki Elhamra Sarayı, fotoğraflarla Topkapı'ya konuk oldu. Sarayın Has Ahırlar bölümünde Medeniyetler İttifakı II. Forumu çerçevesinde önceki gün açılan sergide, Elhamra'nın ve Topkapı Sarayı'nın 19. yüzyılda çekilen fotoğrafları yer alıyor. İspanya Dışişleri Kültür Kuruluşu (SEACEX), İstanbul Cervantes Enstitüsü, Elhamra ve Generalife Konseyi ile İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi'nin ortaklaşa düzenlediği 'Aynı Denizin Uçlarında: Doğu'ya Yolculuk Fotoğrafında Elhamra ve Topkapı Sarayları' başlıklı serginin eserleri, çeşitli kurumlardan derlenmiş.

Elhamra Sarayı'nın temeli, 1232 yılında Nasriler tarafından atılmış. Saray, inşaatta kullanılan kil harcının kızıla çalan renginden dolayı Elhamra adını almış. Müslüman İspanya tarihinin kalbinde yer alan Elhamra inşa edilirken her şey çok incelikli düşünülmüş. Küratörlüğünü Javier Pinar ve Carlos Sanchez'in yaptığı sergi de bu incelikten nasibini almış.

İki kültür arasında köprü

Fotoğrafların yanı sıra haritalar, planlar, litografiler, seyahat kitapları, maketler, alçıdan reprodüksiyonlar ile Nasri ve Osmanlı dönemlerine ait orijinal parçaların bulunduğu toplam 126 eser, 'aynı denizin uçları'nı birleştiriyor. Sergi salonuna girer girmez misafirleri karşılayan İspanyol ve Türk müziklerine panoların ahşap kokusu eşlik ediyor. Bin Bir Gece Masalları'nı andıran bir güzelliğin içine düşmüş gibisiniz. Bahçeleri ve havuzlarıyla adeta şiir gibi olan, 14. ve 15. yüzyıllarda yapımları tamamlanmış Topkapı ve Elhamra'nın zarif ve zengin süslemeleri, tarihî seyirleri, kimi benzerlikleri çağrıştırarak iki kültür arasında bir köprü kuruyor.

'Seyahatler, Anıtlar ve Görsel Bellek', 'Şehirdeki Saraylar', 'Zamanın İçerisinde Saraylar' ve 'Belirgin Bakış' bölümlerden oluşan sergide, James Robertson ve Abdullah Biraderler'in çektiği İstanbul fotoğrafları ile Jean Laurent'ın hazırladığı Granada panoramikleri öne çıkıyor. Sultan Abdülhamid'in koleksiyonundan fotoğraflar, Fatih Sultan Mehmet'in kılıcı, Granada'nın son Nasri hükümdarı Ebu Abdullah'ın kılıcının gerçek büyüklükteki fotoğrafı ile ahşap ve alçıdan oyma maketler de mekânla bir bütün oluşturmuş.

Fotoğraflardaki sedir ağacından yapılmış kubbeli örtüye bakınca Mülk Sûresi'nde geçen 'yedi kat gök' ibaresi akla geliyor. Dokununca kırılacak ince sırlı bir camı andıran sarayın avluları, fıskiyeli havuzları, odacıkları ve süslemeleriyle harikulâde bir atmosfer izleyenleri kuşatıyor. Öyle ki İspanya'ya doğru yola koyulma hevesi içinizi kemirebilir.

Endülüslü şair Federico Garcia Lorca'nın 'Kaçışa Gazel' adlı şiirinde "Bazı çocukların kalbinde yitirdiğim gibi / Birçok kere yitirdim denizde kendimi" dediği gibi, siz de kendinizi bu iki sarayın ihtişamında yitirebilirsiniz. 31 Mayıs'a kadar sürecek sergiyi gezdikten sonra, Elhamra'nın şairleri ve sanatçıları mest etmesine hak vereceksiniz.

Musa İğrek, İstanbul
Zaman Gazetesi
07/04/2009

Yorumlar